18 Kasım 2025 Salı   

Leyla ALTINTAŞ / Uzm. Fizyoterapist / Fiziksel Sağlık

AYAK BİLEĞİ ÇIKIĞI

 

Nedenleri, tedavisi ve korunma yolları
Günlük yaşamda en çok yük taşıyan eklemlerimizden biri olan ayak bileği, küçük bir yanlış adımda bile ciddi şekilde yaralanabilir. Spor yaparken, merdivenden inerken ya da sadece dengesiz bir zeminde yürürken bile yaşanabilen ayak bileği çıkığı, sadece kemiklerin yer değiştirmesiyle sınırlı bir sorun değildir; aynı zamanda bağ, kas ve damar yapılarının da etkilendiği karmaşık bir travmadır.
Oluş nedenleri
Ayak bileği çıkığı genellikle şiddetli burkulma veya doğrudan travma sonucu meydana gelir. Özellikle temaslı sporlarla uğraşan kişilerde — futbol, basketbol, voleybol gibi — zıplama sonrası dengesiz basışlar en yaygın sebeplerdendir. Yüksek topuklu ayakkabılar da bilek stabilitesini azaltarak riski artırabilir. Bazı kişilerde ise gevşek bağ dokusu ya da daha önce geçirilmiş burkulmalar, eklemin tekrar tekrar çıkmasına zemin hazırlar.
Çıkık sırasında ayak bileği eklemini oluşturan kemikler (tibia, fibula ve talus) normal hizasından kayar. Bu durum, çevredeki bağların yırtılmasına, kan damarlarının ve sinirlerin zarar görmesine neden olabilir. Bu yüzden her ayak bileği çıkığı, mutlaka tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir yaralanmadır.
Tedavi ve rehabilitasyon süreci
Tedavinin ilk adımı, çıkığın doğru şekilde yerine oturtulması ve ardından eklemin stabilize edilmesidir. Bu işlem, yalnızca bir ortopedist veya acil hekimi tarafından yapılmalıdır. Ardından genellikle alçı veya atel ile hareketsizleştirme süreci başlar. Ancak bu süreç sadece ilk aşamadır; asıl iyileşme, fizyoterapi ile sağlanır.
Fizyoterapide amaç, öncelikle ödemi azaltmak, ağrıyı kontrol altına almak ve ardından hareket açıklığını yeniden kazandırmaktır. Kontrollü pasif hareketlerle başlayan süreç, zamanla aktif egzersizlere ve kuvvetlendirmeye doğru ilerler. Denge ve propriosepsiyon (vücudun uzaydaki konumunu algılama) egzersizleri, yeniden çıkık riskini azaltmak için çok önemlidir.
Bazı hastalarda, özellikle bağ dokusu ciddi hasar görmüşse, cerrahi onarım sonrası rehabilitasyon süreci daha uzun ve dikkatli planlanır. Bu dönemde fizyoterapistin rolü, iyileşmeyi desteklerken aynı zamanda tekrar sakatlanmayı önleyecek fonksiyonel hareketleri öğretmektir.
Önleme ve dikkat edilmesi gerekenler
Ayak bileği çıkıklarını tamamen önlemek mümkün olmasa da, risk önemli ölçüde azaltılabilir. Düzenli denge egzersizleri yapmak, ayak ve bacak kaslarını güçlendirmek, uygun ayakkabı seçmek ve düzgün zeminlerde egzersiz yapmak en etkili önleme yollarıdır. Daha önce burkulma yaşamış kişiler, spor yaparken bileklik veya elastik bandaj desteği kullanabilir. Ayrıca antrenman öncesi ısınma ve esneme egzersizleri, eklemin ani yüklenmelere karşı dayanıklılığını artırır.
Sonuç olarak, ayak bileği çıkığı “basit bir burkulma” değildir; doğru tedavi edilmediğinde kalıcı instabiliteye ve tekrarlayan sakatlanmalara yol açabilir. Bu nedenle erken tanı, uygun tıbbi müdahale ve iyi planlanmış bir fizyoterapi programı, hem iyileşme sürecinin hem de uzun vadeli eklem sağlığının anahtarıdır.




Tarih: 17 Kasım 2025 Pazartesi    Hit: 814




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol