25 Nisan 2024 Perşembe   

ALTYAPININ ÖNEMİ!

 

AĞAÇ yaş iken eğilir... Ne güzel söylemiş atalarımız. Nedir bunun anlamı; “İnsanın eğitimi küçük yaşlarda mümkündür. Çocuklar küçük yaşta kolayca eğitilirler’’ Bu atasözünü spora da yansıtmak gerekir. Genç ve başarılı sporcuları hem ahlaki hem de sportif açıdan yetiştirerek önce yurt içi sonra yurt dışına göndererek ülkemizi başarıyla temsil etmelerini sağlamak olmalıdır amacımız. Evet söylemesi bu kadar basit ama neden olmuyor? Esas problem bu... 18 yaşına kadar başarılı olan gençlerimizi bir üst seviyeye çıkartmakta zorlanıyoruz. Teknik direktörler maalesef genç yetenekler yerine günlük başarılar için yaşlı futbolcuları tercih edip gençleri kulübede adeta buharlaştırmakta. Esas olarak amaçlanması gereken gençlerimize daha fazla rekabet şansı verilmesi ve üst düzeye çıkarılarak burada kalıcı hale getirilmesidir. Çünkü kendi yaş gruplarında rakiplerinden üstün olmalarına rağmen, profesyonel seviyede çok fazla forma şansı bulamamaları o oyuncuların körelmesine sebep olmaktadır.
***
Türk futbolunda altyapı eksikliğinin yanına bir de rant kavgasını koyduğumuzda iş çığırından çıkıyor... İki sorun da birbirinden ayrı düşünülemeyecek kadar iç içe geçmiş durumda. Kulüp yönetimleri kendi reklamlarını yapabilmek, ünlü olma çabası içinde oldukça ve misyonlarında bunları ilk sıraya koydukça kalıcı planlar ve yapılandırma beklemek hayal ürünü olur. Reklam yapmak, ünlü olmanın en kısa yolu takımları bir an önce şampiyon yapma telaşı. Bu telaş olduğundan dolayı genç futbolculara yatırım değil de yaşı geçmiş, eskiden yıldız olarak adlandırılabilecek futbolculara milyon dolarlar döküp Türkiye’ye getiriyoruz. Hal böyle olunca da Türkiye, futbolda Arabistan, Katar’a gitmeden önceki son durak oluyor... Geçici başarılarla övünmekten öteye geçemediğimiz bu hengame içinden bir an evvel çıkmak gerekiyor.
***
Milyon dolarların döndüğü, sosyal medyada, gazetelerde, televizyonlarda günlerce aylarca tartışmaların yapıldığı, ailelerin çocuklarını futbolcu yapmak için çırpındığı bir branşta altyapı sorunundan bahsetmek gerçekten utanç verici. Para bir türlü bulunuyor, tesisler son zamanlarda arttı, kamuoyu desteği var ama bu olguları bir araya getirip projeleştirecek, omurgalaştıracak bir ekip maalesef yok. Problemin temeli burada yatmakta. Büyük düşünmek bu oyunun en önemli kurallarından birisi.
***
Futbolda altyapıdan bahsediyorsak son yılların en başarılı ülkelerinden Belçika’dan da bahsetmemek elbette ki olmaz. FIFA Dünya Sıralaması’nda şu anda birinci olan ve 26,7’lik yaş ortalama sahip olan Belçika nasıl oldu da son Dünya Şampiyonu Fransa’yı, Brezilya’yı, Almanya’yı, İspanya’yı geçerek birinci oldu? Belçika’nın yeniden yapılanması hayal kırıklığıyla başladı. Belçika, Hollanda ile ortaklaşa düzenledikleri EURO 2000’de Türkiye’ye yenilip ilk turda elenirken, şampiyona ev sahibi olan ve turnuvaya en erken veda eden takım oldu. Bunun üzerine de çalışmalar başlatıldı. 1986 Dünya Kupası’nda yarı finale çıkan kaleci Jean-Marie Pfaff, ‘küçük Pele’ lakaplı Enzo Schifo’lu Belçika Milli Takımı’nda yardımcı teknik direktör olan Michel Sablon, sistemin değiştirilmesi için işbaşına getirildi. Sablon, o turnuvada sıkıcı, yavaş ve yaratıcılıktan yoksun bir oyun sergileyen Belçika için yeni bir yapılanma için çalışmalara başladı. İki yıl sonra da Belçika Futbol Federasyonu Futbol Direktörü olan Sablon, varolan sistemi değiştirmeye kafa yordu. 
Ve sonuçta bugün Belçika oynadığı futbol ile imrenerek seyredilen bir ülke oldu.

Tarih: 16 Haziran 2019 Pazar    Hit: 1060




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol