İmplant’ın yolculuğu: Nasıl uygulanır?
Geçtiğimiz aylarda dental implantların tarihçesinden ve nasıl üretildiklerinden bahsetmiştim. Şimdi sıra geldi uygulamaya. Bu ay implantın ağız içindeki yolculuğuna değineceğim.
Her yolculuk önce planlamayla başlar. İmplant sürecinde de ilk adım, detaylı bir klinik muayene, 3 boyutlu görüntüleme ile kemik yapınızın analizi ve elde edilen tüm verilerin ışığında iyi bir tedavi planlamasıdır. Kişinin nasıl bir tedaviye ihtiyacı olduğu kadar kemik kalitesi ve miktarı da implant uygulamalarının rotasını belirler. Bunların yanı sıra kişinin genel sağlık durumu, yeme-içme alışkanlıkları ve sigara gibi zararlı alışkanlıklarının olup-olmama durumu da en başta değerlendirilmesi gereken kriterlerdendir.
Yol haritası çizilirken titizlikle ele alınması gereken bir diğer madde ise doğru implant tipinin belirlenmesidir. Her implant markası veya modeli her vaka için uygun olmayabilir. Burada seçimi mutlaka uzmanın yapması doğru olandır. Vakaya göre neyin en uygun olacağını en iyi bilecek kişi hekimdir. Bu noktada bence yapılan en büyük hata menşei ülke veya fiyat odaklı bir tercihte bulunmaktır. İmplantın nerede üretildiği implantın kalitesiyle ilişkili değildir aslında. Günümüzde ‘üretim yeri’ kavramı tamamen algı oluşturmak için kullanılmaktadır. Türk malı olan, uluslararası birçok ödüle layık görülen ve dünya standartlarının üzerinde bir kaliteyle kullanıma sunulan markalar olduğu gibi Avrupa ülkelerinde üretilen ve düşük standartlara sahip markalar da vardır. Bir de Türkiye’de üretilip üzerine “Made in Germany” yazanlar var ama o konu uzun, oraya girmiyorum. Uzun lafın kısası; hangi implant olacağına karar verirken hekiminizin tavsiyelerini göz ardı etmeyin. Maddiyat elbette önemli, ona lafım yok ancak doğru seçimi yapmak bu bağlamdan bağımsız.
Gelelim uygulamaya. İmplant cerrahisi lokal anestezi altında yapılır. Dolgu veya kanal tedavisi gibi işlemler için yapılanla aynı. Tabi bazı daha ileri cerrahi girişimlerde genel anestezi de gerekebilmektedir. Uygulama esnasında herhangi bir ağrı veya acı hissetmezsiniz. Korkunç veya korkulacak bir işlem olduğunu düşünenler olabilir ama tam tersi; implantlar son derece nazik ve kibar uygulama teknikleriyle çene kemiğine yerleştirilir. Kemikte bir eksiklik olması durumunda ise kemik greftleri (kemik tozları veya kemik blokları) ile bu eksiklikler çoğu durumda giderilebilmektedir.
İmplantların çene kemiğine yerleştirilmesinin ardından duruma-vakaya göre 2-6 ay arası bir sessiz bekleyiş dönemi vardır. Bu süreçte implant ve çene kemiği kaynaşır. Biz bu iyileşme ve kaynaşma sürecine osseointegrasyon diyoruz.
Bu süreç de tamamlandıktan sonra implantın üzerine protez diş yapma zamanı gelmiş demektir. Protez dişlerin yapımı için ölçü alımı işlemine geçmeden önce diş etlerini hazırlamak ve şekillendirmek adına iyileştirme/şekillendirme parçası takılarak son dokunuş yapılmış olur. Ardından ölçü alınır ve bu ölçüye göre yeni dişler üretilir. Burada en önemli amacımız kişiye "Kendi dişim gibi hissediyorum!" dedirtebilmektir. Bütün meselenin özü aslında budur.
İmplant uygulamaları esasen çok derin ve çok detayları olan bir alan. Birçok farklı teknik, birçok farklı yaklaşım ve birçok farklı süreç barındırıyor. Ancak köşe yazısı olması nedeniyle daha yüzeysel ve genel hatlarıyla ele almaya çalıştım.
Herkese sağlıklı günler diliyorum.